DEVAMINI OKU[Kod-Blog-Icerik]
Toplumun inançlarını, gelenek-göreneklerini, değer yargılarını, kültürünü barındırıp, nesilden nesile aktarılmasını sağlayan, toplumun en küçük birimi ailedir.
Anayasanın 41. maddesinde de Ailenin toplumun temeli olduğu belirtilmiştir.
“Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.
Toplumun gelişmesi, ilerlemesi, barış ve birlik içinde yaşaması sağlıklı ailelerin varlığıyla mümkündür. Anne ve babanın gerek birbirleriyle gerekse çocukla ilişkileri, tutum ve davranışları, çocukların kişilik gelişimleri açısından oldukça önemlidir. Çocuğun iyiye ya da kötüye yönelmesinin en temel sebeplerinden birisi de yetiştirildiği aile ortamıdır.
Aile, toplum hayatında çok önemli bir yere sahip olduğu için Devlet tarafından özel olarak korunması gerekmiştir. Devlet ailenin korunması (evlilik birliğinin korunması) için; eşlerin evlilik birliği içerisinde karşılaştığı sorunların çözülerek evliliğin sona ermesinin önlenmesi ve devamının sağlanması konusunda çalışmalar yapmaktadır. (Aileye yönelik sağlık hizmetleri, hukuki yönden aileyi koruyucu kanuni düzenlemeler, Ailenin Korunmasına Dair Kanun v.b…)
Sağlıklı nesiller ve sağlıklı ebeveynler için bazen evliliğin sonlandırılması gerekebilir. Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Türkiye'de iki tür boşanma davası vardır; birincisi anlaşmalı, ikincisi ise çekişmeli boşanma davasıdır. Anlaşmalı boşanma davası tek celsede sona eren ve tarafların boşanma ile boşanmaya bağlı konularda mutabakata vardığı davadır. Çekişmeli boşanma davası ise boşanma, nafaka, maddi ve manevi tazminat, velayet konularında veya konulardan birinde tarafların uzlaşamaması halinde açılan davadır. Anlaşmalı boşanma gibi tek celsede sona ermemektedir.
Türk Medeni Kanunu'nda boşanma sebepleri genel ve özel olarak ikiye ayrılmaktadır. Genel boşanma sebebi, evlilik birliğinin temelden sarsılması olup eski kanundaki adıyla şiddetli geçimsizlik olarak bilinmektedir.
Özel boşanma sebepleri ise zina; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış; suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme; terk; akıl hastalığı nedeniyle boşanmadır.
Çekişmeli boşanma davasını açacak olan kişi, yalnızca kanunda belirtilen boşanma nedenlerinden birisine dayandırarak boşanma davası açabilir.
Çekişmeli boşanma davası, TMK madde 166/3’ de düzenlenmiş anlaşmalı boşanma davası dışında kalan, her türlü boşanma nedenine dayalı olarak açılan ve eşler arasında boşanma ve boşanmanın ferileri konusunda bir anlaşmanın bulunmadığı boşanma davalarıdır.
Eşler birçok nedenden dolayı boşanma davası açabilirler. Kanunda özel boşanma sebepleri sınırlı sayıda sayılmıştır.
Özel boşanma sebepleri:
TMK 161. maddesi Zina sebebiyle boşanma,
162.maddesi Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenleri ile boşanma,
163.maddesi Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma,
164.maddesi Terk sebebiyle boşanma,
165.maddesi Akıl hastalığı sebebiyle boşanma,
166.maddesi ise; evlilik birliğinin sarsılması şeklinde düzenlenmiştir.
Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır.
Çekişmeli boşanma davasında koşulları oluştuğu sürece maddi tazminat, manevi tazminat, nafaka talep edilebilir.
Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.(TMK madde 174)
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK madde 175)
Anlaşmalı boşanabilmek için Türk Medeni Kanunu’nda hükmedilen “anlaşmalı boşanma şartları” bireyler açısından yerine getirilmiş olmalıdır. Kanunun ilgili maddesinde yer alan anlaşmalı boşanma şartlarına sahip olmayan kişiler açısından anlaşmalı boşanma davası açabilmek mümkün değildir.
4721sayılı Türk Medeni Kanun’un anlaşmalı boşanabilmek için hükmettiği anlaşmalı boşanma şartları;
1- Evliliğini anlaşmalı boşanma yolu ile sonlandırmak isteyen eşlerin öncelikle en az bir yıl evli kalmış olmaları gerekmektedir.
(Bir yıldan daha kısa süren evliliklerde anlaşmalı boşanma davası öncelikli olarak çekişmeli olarak açılır sonrasında ise taraflar boşanma ve ferileri üzerine anlaşmaya vardıklarına dair protokolü mahkemeye dilekçe yoluyla bildirmesiyle birlikte çekişmeli boşanma, anlaşmalı boşanmaya dönüşür.)
2- Anlaşmalı boşanmak için eşler, maddi ve manevi tüm hukuki sonuçlar üzerinde uzlaşma içerisinde olduklarını hazırlanacak olan anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde bildirmeleri gerekmektedir.
3- Anlaşmalı boşanma davası tek celsede sona erer; tek celselik duruşmaya eşlerin katılmaları zorunludur. Hakim, her iki tarafı dinleyerek boşanma talebinin özgür iradeye dayalı olup olmadığını kontrol etmek zorundadır.
Yerel mahkeme velayetin kime bırakılacağına karar verirken bütün unsurları göz önünde bulundurarak karar verir. (Tarafların ekonomik ve psikolojik durumlarını, çocuğun yaşını, ihtiyaçlarını, eğitim durumunu, çocuğun isteğini de göz önünde bulundurur.) Hakim, çocuğun iradesini de dikkate alarak, pedagog raporu ve tüm unsurları nazara alıp, şartları değerlendirip, kararını verir.
Velayet kendisine verilmeyen ebeveynin çocuğunu bir daha görmemesi gibi bir durum söz konusu değildir. Mahkeme, velayetin verilmediği eşin, çocukla olan ilişkisinin tesisini somut olaya göre düzenlemektedir.
Ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler sebebiyle boşanma sonrasında ORTAKVELAYET kararı da verilmektedir.
AVUKAT ASİLE BETÜL YAYLA
İLETİŞİM: 05323806144
Asile Betül Yayla Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir
DEVAMINI OKU[Kod-Blog-Icerik]