DEVAMINI OKU[Kod-Blog-Icerik]
Yazıma başlamadan önce Sosyal Devlet ilkesi gereği bu ilaçların SGK tarafından başvuruya bile gerek kalmadan karşılanması gerektiği kanaatimi dile getirmek istiyorum. Olması gereken Akıllı İlaçların ücretinin mevzuatta yapılacak değişiklik ile SGK tarafından ödenmesini sağlamak ve böylece dava açılmasına gerek kalmamasıdır.
Günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte Kanser hastalığının tedavisinde pek çok tedavi yöntemi kullanılmaktadır. İmmünoterapi ve Akıllı İlaç Tedavisi en bilinen yöntemlerdendir. İmmünoterapi, bağışıklık sisteminin kanser hücreleri ile savaşmasını sağlayan bir tedavi türüdür. Akıllı ilaç tedavisi ise kanser hücrelerinin kazandığı kontrolsüz çoğalma ve yayılma özelliğini engellemeyi amaçlamaktadır. Fakat bu tedavilerde kullanılan ilaçların bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu (“SGK”) tarafından karşılanmamaktadır.
Karşılanmayan ilaç bedelleri için SGK’ ya dava açmadan önce başvuru süreçlerini doğru bir şekilde yönetmek önemlidir. Tanı konulup tedavi yöntemi hekim tarafından belirlendikten sonra SGK tarafından ödenmeyen ilaçlarda doktor ya da kişinin avukatının öncelikle Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ na Endikasyon Dışı İlaç Başvurusunda bulunması gerekir. Bu başvuruda tedavi için kullanılacak ilacın bedelinin kurumca karşılanmayacağı belirtilebilir. Daha sonra SGK’ ya tedavide kullanılacak ilaç ile ilgili bedelinin ödenmesi için başvuru yapılır. SGK da tedavi bedelini karşılamayı reddederse dava açılır.
SGK tarafından bedeli karşılanmayan ilaçlar için İş Mahkemesi’ nde dava açılır. Açılan dava ihtiyati tedbir talepli olmalıdır. İhtiyati tedbir talepli açılan davada da dava süresince ilacın maliyeti kurum tarafından ödenir. Yaşam Hakkı, Sağlık Hakkı ve Sosyal Güvenlik Hakları, Anayasa ve Uluslararası Sözleşmeler ile güvence altına alınmış evrensel temel insan haklarıdır. Anayasa’da da belirtildiği üzere “Herkes yaşama, maddi manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir”. Yaşam hakkı en kutsal ve birincil haktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sosyal bir devlet olduğu göz önünde bulundurulduğunda, devletin bireyin yaşam hakkını ve sağlık hakkını koruması ise sosyal devlet olma ilkesinin bir gereğidir. Bu ilkeler uyarınca, ilaç bedellerinin dava süresince SGK tarafından karşılanması adına talep üzerine mahkemelerce tedbir kararı verilmesi gereklidir. Nitekim ilacın tedarikinde yaşanacak olası bir gecikme yaşam hakkının ihlaline yol açacaktır. Tedavi yaşam hakkı gereği ertelenemez. Hastanın, doktorun uygun bulduğu her tedaviyi alma hakkı vardır.
Devlet, bireylerin yaşam hakkı ile maddi ve manevi varlıklarını koruma hakkı kapsamında ister kamu isterse özel sağlık kuruluşları tarafından yerine getirilsin sağlık ve tedavi hizmetlerini hastaların yaşamları ile maddi ve manevi varlıklarının korunmasına yönelik gerekli tedbirlerin alınabilmesini sağlayacak şekilde düzenlemek zorundadır. (AYM, Nail Artuç, B. No: 2013/2839, 3/4/2014, § 35)
AİHM’ye göre, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesinde düzenlenen yaşam hakkı, taraf devletlerin yalnızca kasıtlı ve hukuka aykırı olarak bir kimsenin hayatına son vermekten kaçınmasını öngörmekle yetinmemekte, aynı zamanda yargı yetkisi altında bulunan kişilerin hayatını korumak için uygun önlemleri almasını da gerektirmektedir. (AİHM,Association X. / Birleşik Krallık (7154/75), 12 Temmuz 1978; AİHM, L.C.B. /Birleşik Krallık (14/1997/798/1001)
Öğretide yaşama hakkı; önce insanın fiziksel-biyolojik varlığının arızasız olarak sürdürebilmesi için gerekli olan bir sağlık ve bütünlük içinde doğması; sonra insanın varlığının moral-kültürel gelişim olanaklarına sahip olarak sürdürülebilmesi son olarak bu suretle fiziksel-biyolojik-psikolojik-moral-kültürel bütünlüğünü kazanmış insan varlığının aynı zamanda bir süje yani hukuksal bir kişi olarak toplum yararına dahi olsa, doğal sınırlamalar dışında yok edilmemesi olarak tanımlanmıştır.(Öztürk, Bahri-Tezcan, Durmuş-Erdem, Mustafa Ruhan-Sırma, Özge-Saygılar,Yasemin F.-Alan, Esra: Nazari ve Uygulamalı Ceza Muhakemesi Hukuku Ankara 2010s.93; Öztürk, Bahri Yaşama Hakkı Ve İşkence Yasağı (Yasak Sorgu Metodları)s.50-51 htpp://www.iku.edu.tr/TR/userfiles/huk/66.pdf; Savcı, Bahri: YaşamHakları ve Boyutları Ankara 1980 s.14 vd.)
Devlet yalnızca insan yaşamına saygı gösterme(yaşamı yok etme yasağı) anlamında negatif bir yükümlülük değil, aynı zamanda insan yaşamını etkili olarak korumakla da yükümlüdür. Kişilerin sağlık hizmetine erişim hakkı engellenemez. Anayasa ve Uluslararası Sözleşmelerde tüm yurttaşların sağlık hakkı güvence altına alınmıştır. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası hükümlerine göre ve tedavi ve ilaca erişim hakkı gereğince tüm tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerekir. Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)’ da tedavi hakkını sağlayacak düzenlemelerin yapılması, kısıtlamaların kaldırılması gereklidir. Herkesin yaşam hakkı, sağlık hakkı, tedavi hakkı vardır. İnsanın varlığı hukuki açıdan da kıymetlidir. Yaşama Hakkı en temel insan hakkıdır.
AVUKAT ASİLE BETÜL YAYLA
İLETİŞİM: 05323806144
Asile Betül Yayla Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir
DEVAMINI OKU[Kod-Blog-Icerik]