DEVAMINI OKU[Kod-Blog-Icerik]
Boşanma davası neticesinde maddi ve manevi birçok sonuç ortaya çıkmaktadır. Boşanma davasında sıkça tartışılan konulardan biri de boşandıktan sonra düğünde takılan takıların kimde kalacağıdır?
Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır. (Y, E.: Hukuk Sözlüğü, Ankara 2011,s. 1529) Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir (Sağıroğlu, M.Ş.: Ziynet Davaları, İstanbul 2013, s.3).
Düğün takıları (ziynet eşyaları); boşanma davası sırasında eşler arasında meydana gelen en önemli uyuşmazlık konularından biridir.
Yargıtay’ ın son EMSAL Kararı ışığında (Hukuk Genel Kurulu - 2020/240K), düğün takılarının kime ait olacağına ilişkin boşanma davasında takıların kimde kalacağını değerlendirebiliriz.
Ama öncelikle eşler arasında ziynet eşyası ve diğer ekonomik değerlerin (ev, araba, para vb…) nasıl paylaşılacağına dair bir sözleşme yapılmışsa, bu sözleşme boşanma davasında geçerli olacaktır.
Boşanma davalarında Düğünde takılan; takı paraları ve ziynet eşyaları, taraflar arasında aksine bir anlaşma yoksa kadına ait sayılır. Düğün takılarının evlilik içinde ortak ihtiyaçlara veya düğün masraflarına harcanması gibi nedenlerle elden çıkması halinde dahi kadın eşin boşanma halinde düğün takılarını erkek eşten talep etme hakkı vardır.
Boşanma davası açılırken talep edilmeyen ziynet eşyası için ziynet eşyaları için ek dava açılabilir ve açılan davanın boşanma davası ile birleştirilmesi istenir. Ya da boşanma davasının kesinleşmesinde sonra ayrı bir dava açma şeklinde de ileri sürülebilir. Düğün takıları, davanın açıldığı sırada mevcut değilse ve davacı tarafından ziynet eşyasının aynen iadesi mümkün olmadığı için bedeli talep edilmişse, dava açma süresi 10 yıldır.(6098 sayılı BK m.146)
Yargıtay’ın tartışılan son içtihatına göre; Erkeğe takılan çeyrek, yarım, tam altın gibi takılar ve paralar ise “kadına özgü” olmadıklarından erkeğe ait olacaklardır. Kural olarak erkeğe takılan her türlü takıdan kadına özgü nitelikte olmayanlar, erkeğe ait olacaktır. Kadına Özgü Ziynet Eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından “hangi eşe takılmış olursa olsun” “kadın eşe” bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/5388K)
“Kadına özgü ziynet eşyası niteliğindeki bilezik eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır.” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/3-1040 E. 2020/240K. 4.3.2020 tarihli karar)
SONUÇ OLARAK: Boşanmada takılarının paylaşımına ilişkin kriterleri belirleyen Yargıtay’ın son İçtihat’ ına göre, düğünde erkeğe takılan ve "kadına özgü" olmayan takılar artık erkek eşe verilebilecektir. Kadına Özgü Ziynet Eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma yoksa hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşin kişisel malı niteliğindedir.
AVUKAT ASİLE BETÜL YAYLA
İLETİŞİM: 05323806144
Asile Betül Yayla Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir
DEVAMINI OKU[Kod-Blog-Icerik]