Tazminat hukuku, haksız fiillerden veya başka herhangi bir nedenden kaynaklanan tazminat anlaşmazlıklarınıkonu alır. Genel olarak, "maddi tazminat davası" ve "manevi tazminat davası" olmak üzere iki tür tazminatdavası vardır:
Maddi ve manevi tazminat davası;
Borçlar Hukukundan kaynaklanan sözleşmenin ihlali,
Trafik kazası neticesinde yaralanma veya ölüm,
Doktor uygulama hatası (malpraktis) sonucu ölüm,
İş hukukundan kaynaklanan ihbar veya kıdem tazminatı,
İş kazası sonucu yaralanma veya ölüm,
Suç işlenmesi,
Boşanma Davası gibi birbirinden tamamen farklı hukuki nedenlerden kaynaklanan uyuşmazlıkları çözen bir dava türüdür.
Taraflar arasındaki borç ilişkisini yasal olarak ele alan ve her iki tarafın haklarını sınırlayan/belirleyenhukuk birlim dalına borçlar hukuku denir.Alacaklı ve borçlunun birbirlerine karşı olan sorumluluklarını yasal olarak ifade eden hukuk dalı, yaşanansorunlarda yasaların ne söylediğini ve nasıl hareket edilmesi gerektiğini ifade eder. Her iki tarafın sahipolduğu haklar ve bu hakları hangi durumlarda ne şekilde kullanabilecekleri de Borçlar Hukuku ile birlikteresmiyete dökülmüştür.Borçlar Hukuku, borç ilişkilerini düzenleyen kurallar bütünüdür. Borcun içeriğini oluşturan eylem, birdavranışta bulunmak, bir davranıştan kaçınmak veya bir şey vermek biçiminde görülür.Bir edimi yerine getirmekle yükümlü olan borçlu, borcunu ifa etmezse alacaklı, devlet zoruyla alacağını veyaalacağın yerine geçecek olan parayı elde etme hakkına sahiptir. Buna borçlunun sorumluluğu denir. Borçlu,borcunun yerine getirilmesinden mal varlığı ile sorumludur.İki veya daha çok kişi arasında var olan ve bir taraf öbür tarafa karşı bir şey yapmak veya yapmamak veyabir şey vermekle yükümlü kılan hukuk ilişkisine “borç ilişkisi “ denir. Üç unsurdan oluşur; borçlu,alacaklı, edim. Borç ilişkisi kendiliğinden ortaya çıkmaz. İlişkiyi doğuran hukuki bir sebep bulunmalıdır.
Borç ilişkisini doğuran sebebe borcun kaynakları denir. Bunlar;
Hukuki işlem, bir veya birden çok kimsenin hukuki bir sonuç doğurmaya yönelmiş irade beyanıdır. Hukukiişlemler çeşitli açılardan sınıflandırılabilir.- Tek taraflı hukuki işlemler: Yalnız bir tarafın irade beyanı ile bir hukuki sonuç doğmuştur. Örneğinvasiyet, mirasın reddi, takas beyanı vb.- Çok taraflı hukuki işlemler: Bu hukuki sonucun doğması için de iki taraflı bir hukuki işlem olmalıdır.Örneğin sözleşmeler.
Sözleşmenin geçerliliği, kanunda açıklık olmadıkça hiçbir şekle bağlı değildir. Kanunda belli bir şekle bağlıolduğu emredilmişse sözleşme bu şekle uyulmadıkça geçerli olmaz.Kanun hukuki işlemleri 4 grupta inceler:- Yazılı şekil, kanun koyucu bazı sözleşmelerin geçerliliğini yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlamış veyazılı şekli düzenlemiştir. Örneğin kefalet sözleşmesi, bağışlama vaadi, alacağın temliki gibi… Yazılı şeklebağlı bir sözleşmenin metni el yazısıyla yazılmış olabilir; imza, borç altına giren kimsenin el yazısı ilemetnin altına atılmalıdır. İmza metin yazılmadan önce, tamamen veya kısmen boş kâğıda atılmış olsa da(beyaza imza) geçerlidir.- Resmî şekil; işlemin yetkili bir makam veya şahıs (sulh hâkimi, noter, tapu memuru…) önünde, kanunlarınöngördüğü usul ve koşullara uyularak yapılmasıdır.- Tescil; kanun bir hukuki işlemin geçerliliğini bazen belli bir sicile kayıt düşülmesine (tescile)bağlamıştır.- İlan; kanun bazı hukuki işlemlerin ilan edilmesini öngörmüş ve bu ilana belli hukuki sonuçlarbağlanmıştır.Sözleşmenin Konusu: Kişisel özgürlüklerin önemli bir sonucu olarak kişiler herhangi bir sözleşmeyi yapıpyapmamakta, karşı tarafı seçmekte, dilediği şartlarla kabul etmekte serbesttir.Borçlar Kanunu tarafların, sözleşmenin konusunu serbestçe tayin edebilmeleri ilkesine aşağıdakisınırlamaları getirmiştir:- Sözleşmenin konusu emredici kurallara aykırı olmamalıdır. Tarafların uymak zorunda olduğu, analaşarakortadan kaldırmaları mümkün olmayan kurallar “emredici” niteliktedir.- Sözleşmenin konusu kamu düzenine aykırı olmamalıdır. Kamu düzeni, uyulmasında toplumun kesin yararı olankuralları ifade eder. Böylece kamu düzenine ilişkin kurallar daima emredicidir.- Sözleşmenin konusu kişilik haklarına aykırı olmamalıdır.- Sözleşmenin konusu ahlaka aykırı olmamalıdır.- Sözleşmenin konusu “imkansız” olmamalıdır.
Borçlunun borcunu yerine getirerek borcun sona erdirilmesine ifa denir. Borcun ifa edilmesi ile borçluborcundan kurtulmuş, alacaklı alacağına kavuşmuş, borç ilişkisi sona ermiş olur.İfa ile alacaklıyla borçlu arasındaki borç ilişkisinden doğmuş borç sonlanır, onu doğuran borç ilişkisisürebilir. İfanın konusu, borcun konusunun aynı olmalıdır. Borçlu, borç ilişkisinden doğan edimi ne ise onuifa etmesi gereklidir.Alacaklının Temerrüdü: Borçlu, borcunu ifa etmek istediği halde alacaklıya ilişkin sebeplerle borcun ifasıgerçekleşmeyebilir. Alacaklının, kendisine sunulan edimi haklı bir neden olmaksızın reddetmesidir.Alacaklının temerrüdü (direnişi), borcun ifasının katılmasıyla gerçekleşebildiği hallerde ortaya çıkar.Örneğin medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun olan alacaklının yasal temsilcisi de yoksa böylece borçedimi alacaklıya sunulamıyorsa, alacaklı ölmüş ve kanuni mirasçıları belirlenmemişse, alacaklının temerrüdüborcu sona erdirmez.Borçların İfa Edilmemesinin Sonuçları: Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmemiş veya ifasında gecikilmiş iseborcun ifa edilmemesi, borca aykırılık söz konusudur. Borcun ifa edilmemesi üç ayrı şekilde ortaya çıkar:- Kusurlu imkânsızlık- Borcun gereği gibi ifa edilmemesi- Borçlunun temerrüdüKusurlu İmkânsızlık: Borçlunun kusurlu hareketi (kasıt ya da ihmali) nedeniyle ifa imkânsız hale gelmiştir.Bu durumda borçlu, alacaklının borcun ifa edilmemesinden doğan zararını ödemelidir.Borcun Gereği Gibi İfa Edilmemesi: Borçlu borcunu yerine getirmiş fakat borç gereği gibi ifa edilmemişseborçlu, alacaklının borcu gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zararını ödemekle yükümlüdür.Borçlunun Temerrüdü: Bazı hallerde alacaklı ifayı kabule hazırdır ve ifa mümkündür. Ancak borçlu ifadankaçınır. Buna borçlunun temerrüdü (direnmesi) denir.
Borçların Sona Ermesi: Borcun sona ermesi, hem borç ilişkisinin ortadan kalkmasını, hem de mevcut borçilişkisinden doğmuş olan tek bir borcun sona ermesini ifade eder. Bir borç ilişkisi sadece tek bir borçtanibaretse borcun ortadan kalkmasıyla tüm borç ilişkisi sona ermiş olacaktır. Eğer bir borç ilişkisinde birdençok borç ilişkisi doğmuşsa, tek bir borcun ortadan kalkması, borç ilişkisini ortadan kaldırmayacak, borçilişkisi teker teker sona ermedikçe devam edecektir. Bu nedenle borcu sona erdiren haller incelenecektir.
Borcu sona erdiren haller:
Asile Betül Yayla Hukuk Bürosu © Copyright 2021 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir