DEVAMINI OKU[Kod-Blog-Icerik]
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 01/01/2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 2002 tarihinden önce 1926tarihli Medeni Kanun yürürlükteydi. 743 sayılı Medeni Kanun da yasal mal rejimi mal ayrılığı rejimiydi. Bu kanunda katılma alacağı rejimi düzenlenmemişti, katkı payı alacağına dair uygulamalar Yargıtay içtihatları ile uygulamaya konulmuştu.
2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu, yasal mal rejimi olarak Edinilmiş Mallara Katılma rejimini kabul etmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içinde başka bir mal rejimini seçmedikleri ya da bir mal rejimi sözleşmesiyle yasal mal rejiminin evlenme tarihinden itibaren geçerli olacağını kabul etmedikleri takdirde, yasal mal rejimi yürürlük tarihi olan 01/01/2002 tarihinden itibaren önceki evlilikler için de geçerli olacaktır.
Eşler arasındaki mal rejimi Türk Medeni Kanunu madde 202 – 281 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Evlilikte eşlerin maddi haklarının korunması ve gelecekte herhangi bir mağduriyet yaşanmaması açısından önem taşıyan konulardan birisi de mal rejimidir.
Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler. (TMK madde 202)
Medeni Kanunda düzenlenmiş olan eşler arasındaki mal rejimleri şunlardır:
· Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi
· Mal Ayrılığı Rejimi
· Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi
· Mal Ortaklığı Rejimi
Bireyler, evlilik süresince birlikte edinmiş oldukları malları, boşanma sonrasında yarı yarıya paylaşır.
Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.
Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:
· Eşin çalışmasının karşılığı olan edinimler,
· Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
· Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
· Kişisel malların sağladığı gelirler,
· Edinilmiş malların yerine geçen değerler
Türk Medeni Kanunu’ nun 220.maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejiminde kanunen kişisel mal sayılan mallar:
· Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
· Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
· Manevî tazminat alacakları,
· Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Eşlerin evlilik öncesi malları, eşlerin manevi tazminat alacakları(kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan), eşlerin miras yoluyla geçen malları, eşlerden birinin karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği mallar, edinilmiş mal sayılmayacaktır.
Mal ayrılığı rejiminde hereşin malı kendisine aittir. Eşler kendilerine ait olan malları korumakistediklerini ve paylaşmak istemediklerini beyan ederler. Mal ayrılığırejiminde eşler, kendi borçlarından bütün mal varlığıyla sorumlu olur. Bukapsamda eşler, evlilik birliğini temsil yetkisi bulunmaksızın yaptıklarıişlerden üçüncü şahıslara karşı kişisel olarak sorumludurlar.
Paylaşımlı Mal AyrılığıRejimi: Eşler, kendi mal varlıkları üzerinde tasarruf sahibidir.Eşlerin birlikte edindikleri ve eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyenmallar ortak olarak paylaşılır.
Mal Ortaklığı Rejimi: Busözleşme kapsamında iki mal çeşidi vardır. Ortak mallar ve kişisel mallar.
Genel mal ortaklığında;eşlerin kişisel mal sayılanlar dışındaki malları ile gelirleri ortaklıkmallarını oluşturur ve eşler, ortaklık mallarına bir bütün olarak sahipolurlar. Sınırlı mal ortaklığında ise sadece edinilmiş mallardan oluşan birortaklık kabul edilir. Kişisel malların gelirleri bu ortaklığa dâhil değildir.
Eşlerden birinin istemi ile mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verilebilir.
TMK Madde 206- Haklı bir sebep varsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilir.
Özellikle aşağıdaki hâllerde haklı bir sebebin varlığı kabul edilir:
1) Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması,
2) Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması,
3) Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi,
4) Diğer eşin, istemde bulunan eşe malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması,
5) Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması. Eşlerden biri ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun ise, onun yasal temsilcisi de bu sebebe dayanarak mal ayrılığına karar verilmesini isteyebilir.
Haklı bir sebebin varlığı halinde hâkim eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesine karar verebilir.
Mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar, istedikleri mal rejimini ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilirler.(TMK madde 203)
AVUKAT ASİLE BETÜL YAYLA
İLETİŞİM: 05323806144
Asile Betül Yayla Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir
DEVAMINI OKU[Kod-Blog-Icerik]